35,2850$% 0.17
36,7945€% 0.24
44,3379£% 0.18
2.978,37%0,53
4.859,00%0,28
19.407,00%0,27
2.626,23%0,38
10.024,40%1,09
2024 Paris Olimpiyatları’nda bu sene bir ilk gerçekleşiyor. 2020 Tokyo Yaz Olimpiyatları’na kaykay, dalga sörfü ve kaya tırmanışı gibi yeni spor dalları eklenirken 2024 Paris Olimpiyatları’na “breakdans” dalı eklendi.
Herkesin merakla beklediği breakdans karşılaşmaları ritm ve müziğin spora katkısını bu akşam gözler önüne serecek. Öte yandan henüz sporcular sahneye çıkmadan başarı öyküleri konuşulmaya başlandı.
SINAVLARLA DOLU BİR YAŞAM
Anna Ponomarenko onlardan sadece biri… Bir sabah uyandığında ayaklarını hissetmediğini fark eden Anna’nın olimpiyat yolculuğu zorlu hayat sınavlarıyla dolu.
2017’de Türkiye’deki lüks bir otelde dansçı olarak çalışan Anna, personel odasında gözlerini açtığında ufukta olimpiyatlara ilişkin hiçbir ışık yoktu. O gün uyanır uyanmaz bir şeylerin normal olmadığını hisseden Anna, boynundan aşağısının hissetmiyordu.
Daha önce hiç belirti vermeyen sorun nedeniyle hemen hastaneye götürülen Ponomarenka’ya boynundan omuriliğini sıkıştıran fıtık teşhisi konuldu. Acil ameliyata alınmadığı takdirde sinirlerin sonsuza dek hasarlı kalabileceği ve felcin kalıcı olabileceği söylendi. Tek bir sorun vardı; fıtık o kadar büyüktü ki hayatının gidişatını belirleyecekti…
AMELİYAT MI? DANS MI?
Ameliyatın sonucu onun bir daha dans edip edemeyeceğini belirleyecekti. Şüphesiz eğer Anna, kötü bir ameliyat geçirmiş olsaydı dans da dahil olmak üzere pek çok fiziksel aktiviteden yaşamı boyunca mahrum kalacaktı. Ama o sadece ‘Breakdans’ı düşünüyordu.
Bundan 30 yıl önce Ukrayna’nın Kharkiv kentinde doğan Anna çocukluğundan beri pop şarkıcısı Gwen Stefani’ye hayran olduğu için arkadaşları ona B-Girl Stefani dedi.
Sahneye her çıkışından önce en az 7-8 saat antrenman yapan B-Girl Stefani hayatının zarını attı ve ameliyat yerine fizyoterapiyi seçti. Tedavi süreci aylar sürdü; önce parmaklarını sonra el ve ayaklarını hissetmeye, kıpırdatmaya başladı. Ve o sürecin sonunda dans etmeye yeniden başladı.
Stefani her zaman dans etmişti, ancak ergenlik yıllarına kadar, sadece Kharkiv şehir merkezindeki ayaküstü yarışmalarda kendini gösterebildi. Ardından ülke şampiyonaları ve Avrupa Yarışmalarına katıldı. Kısa sürede küresel başarılara imza atan Anna breakdansın 2020’de Paris Olimpiyat Oyunları arasında yer alacak bir spor dalı olarak duyurulmasıyla, kararını verdi.
‘ÜLKENİN SANA İHTİYACI VAR’
O günlerde Londra’nın merkezindeki bir dans stüdyosunda çalışıyordu. İngiltere’ye ilk geldiğinde önce gezici bir sirkte, sonra da güzellik uzmanı olarak iş bularak, İngiliz vatandaşlığı almayı planlıyordu ve bu, ona Olimpiyatlarda İngiltere’yi temsil edecek ilk ve tek breakdans sporcusu olma olasılığını sunuyordu; şüphesiz bu fırsat, Anna’ya finansal fırsatlar da getirecekti. Ancak 2022’de Ukrayna Rusya tarafından işgal edildi:
– Ukrayna Olimpiyat ekibinin yöneticisi beni aradı ve ‘Ülkenin sana ihtiyacı var’ dedi… Bunu halkımız, ailem ve arkadaşlarım için yapmak zorundaydım.
Anna’nın doğduğu Rusya sınırına yakın bir konumda bulunan Kharkiv, savaşın en kötü etkilenen şehirlerinden biri oldu ve geniş alanlar yıkıldı. Büyükannesi o zamandan beri Stefani’yi Londra’ya kadar takip ederken, ailesinin geri kalanı orada kalmaya devam ediyor ve sürekli tehlike altında yaşıyor:
– Çok zor, yardım edemediğiniz ve ne yapacağınızı bilmediğiniz bir his. Aileniz tehlikede ama hiçbir şey yapamıyorsunuz, sadece oturup kötü haberi bekliyorsunuz. Çok fazla arkadaşımı kaybettim. Her gün şu veya bu kişi, bir sınıf arkadaşı, üniversiteden biri, bir aile üyesi veya bir arkadaş…
DOĞUMDAN 4 GÜN SONRA…
Onun umudu Ukrayna’nın dünyaya gücünü göstermek için bir Olimpiyat madalyası kazanmak… Ülkesinin kapsayıcı ve Avrupa çizgisine çok yakın bir çağdaşlık seviyesinde olduğunu göstermek…
2022 yılında olimpiyatlara geri sayım başlarken Stefani bebek sahibi olmak için hazırlanıyordu. 4 aylık hamileydi ve Olimpiyat elemeleri için girdiği yarıştan bronz madalyayla ayrıldı. Karnındaki bebeği için dans rutininde çok şeyi değiştirdi. Hamileliğinin yedinci ayında hala yarışıyordu ve doğuma kadar da çalışmaya devam etti.
Spor salonundaki çalışmaları sırasında ilk kasılmalarını yaşadı ve kızı Milana’yı doğurduktan sadece dört gün sonra antrenmanlara geri döndü. Kritik finalde Olimpiyat eleme serisine katılmak için doğumdan iki ay sonra Japonya’ya uçuyordu:
– Kimse bana inanmadı. Ukrayna takımı bile beni desteklemedi. Gidebileceğimi biliyorlardı ama formda olup olmadığımı bilmedikleri için kendimi finanse etmem gerektiğini söylediler. Bu yüzden kendi seyahat ve otel masraflarımı ödedim ve dünya beşincisi oldum. Bu başarı içimdeki başka bir gücü serbest bıraktı, çünkü doğumdan sonra bunu yapabiliyorsam, zamanla ne yapabilirdim? Her seferinde biri bana bunun imkansız olduğunu söylediğinde, bu beni motive etti çünkü her şeyin mümkün olduğunu kanıtlamak istiyordum.
O ARTIK BREAKDANSÇI BİR ANNE
B-Girl Stefani artık anne Anna, ancak yakın zamanda, deneyimlerinin ne kadar olağanüstü olduğunu fark etmeye başladı. O artık felçten kurtulup savaştan zarar görmüş ülkesini Olimpiyatlarda temsil eden breakdansçı bir anne. Küçümseyici ve alçakgönüllü karakteriyle, kendisi bile bunun etkileyici olduğunu kabul ediyor:
– Belki de gerçekten iyi bir iş çıkardım.
Burcu Köksal Talimat Verdi, Engeller Aşıldı